Polen nedir?
Bitkilerin döllenme olayları için havaya rüzgar veya diğer taşıyıcılar yardımıyla yaydıkları renk renk minik toz parçacıklardır. “Çiçek Tozu” da denilmektedir.
Polen insan ve hayvanların beslenmek için ihtiyaç duyduğu çok önemli besin kaynaklarına sahiptir. Bu nedenle “her derde deva” ünvanına sahip olmuş gıdalardandır. Polen doğada arıların beslenmesinde protein, vitamin ve mineral madde gibi ihtiyaçlarının karşılanması için arılar tarafından kullanılmaktadır.
Polenin besin değeri?
Polen; yapısal olarak çok zengin bir madde olup; bileşiminde protein, karbonhidrat, lif ve yağların yanı sıra vitaminler (Niasin (B3), Piridoksin (B6), Tiamin (B1), Riboflavin (B2), Pantotenik asit (B5), Folik asit, Biotin (H), Tokoferol (E), Askorbik asit (C), Beta karoten, mineral maddeler (Potasyum (K), Kalsiyum (Ca), Magnezyum (Mg), Çinko (Zn), Demir (Fe), Bakır (Cu), Manganez (Mn), Fosfor(P), Selenyum, fenolik maddeler, aminoasitler, yağ asitleri ve organik asitler gibi birçok antioksidan aktivitesi gösteren maddeler mevcuttur.
Aşağıda özet ve net şekilde polenin faydalarına dair içerikleri okuyabilirsiniz.
Polenin faydası?
Hücre yenileyici özelliğe sahiptir. Dinçlik verir, organları ve bezleri uyararak yaşama direncini yükseltir. Polenin sürekli olarak alınabilir olması, göze çarpar bir enerji artışına neden olur. Dünya atletleri arasında favori bir besin maddesi olarak tüketilmektedir. Bu durum performans kalitesini yükseltmesi ve sürdürmesi ile ilgilidir. Ayrıca alerjisi olan çocukların tedavisinde ve prostat hastalarında da kullanılmaktadır.
Araştırmacılar, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, X ışınlarına karşı dirençli kıldığını, antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahip olduğunu, özellikle ciddi hastalıklara neden olan Escherichia coli ve Proteus mikroorganizmalarına karşı belirli bir antibiotik özelliğinin varlığını saptamışlardır.
Entomofili veya “böceklerin arkadaşları” olarak adlandırılmakta ve nadiren alerji semptomlarına neden olmaktadırlar. İçerdiği kuersetin (Quercetin) vücuda histamin bırakılmasını önlemektedir ve bu maddenin alerjiyi ve saman nezlesini azaltan yardımcı faktörlerden biri olduğu düşünülmektedir.
Birçok uzmana göre polenin en önemli özelliklerinden birisi, ilaç değil temel bir gıda olduğu halde, olağan üstü faydalar barındırması, buna rağmen çok basitçe gıda edilebilmesidir.
Aç karına, öğünlerden 20-30 dk önce yenilmesi tavsiye edilmiştir. Yaygın yetişkin dozu günde 3-4 kez yaklaşık 450-580 mg’dır. Ayrıca kekler, haplar, kristal granüller, jeller, içeceklerin içine konarak yenilebilir.
Polen hakkında bilimsel çalışma örneği
Farklı bilimsel bulguları aşağıda alt başlıklar halinde paylaşıyoruz
Süt ve polen
Yapılan çalışmalarda arı poleni, fermente sütlü içeceklere eklendiğinde antimikrobiyal aktivite sergilediği görülmüştür. Benzer şekilde asidofilus sütü ve probiyotik yoğurda arı poleni eklenmesi, duyusal özellikleri etkilemeden probiyotik canlılığı ve içecek viskozitesini ve yağ seviyesinden bağımsız olarak laktik asit üretimini arttırmıştır.(1) (Hücre yenilenmesi ve sağlıklı güzel bir cilt isteyenler için önemli bir durumdur)
Bisküvi ve polen
Hazırlanan bisküvilerde artan arı poleni oranıyla birlikte protein, şeker, kül, lif, polifenoller ve antioksidan potansiyeli önemli ölçüde yükselmiştir, ancak lezzet bu durumdan olumsuz etkilenmiştir.(1) (Annelerimiz, bisküvi, kurabiye, kek gibi ikramlara polen kullanarak sağlıklı yiyecekler elde edebilirler.)
Ekmek ve polen
Ekmekte ise tekno-fonksiyonel özelliklerde bir gelişme, bayatlama oranında azalma ve ekmeğin genel organoleptik kabul edilebilirliğinde bir artış elde edilmiştir.(1)
Antioksidan ve koruyucu polen
Arı poleni yüksek antioksidan potansiyeli ve fenolik bileşik içeriğine sahip olması nedeniyle pudinglerde yağ oksidasyonunu engellemek amacıyla, et ürünlerinde ve içeceklerde kullanılmasıyla olumlu sonuçlar elde edilmiştir.(1)
Protein çözünürlüğü ve polen
Arı poleni diğer protein kaynakları ile kıyaslandığında, düşük protein içermesine karşın yüksek protein çözünürlüğü özelliğinde olduğu görülmektedir. Protein çözünürlüğü, emülsifikasyon, köpürme ve jelasyon gibi diğer özellikleri etkilediğinden, teknofonksiyonel özelliklerden en önemlisi olarak kabul edilmektedir.(1)
Bakır, Çinko, Magnezyum, Kalsiyum ve Polen
Polenin Bakır, Çinko, Magnezyum ve Kalsiyum içeriğinin tespit edilmesi ve günlük 20 gram tüketilmesi durumunda kadın ve erkeklerin günlük karşılanan element düzeyi sırasıyla %19,11-%19,11, %8,83-%6,42, %6,96-%5,30 ve %2,07-%2,07 olarak tespit edilmiştir. Bakır ve Çinko kollajen ve elastin gibi konnektif dokunun sentezinde rol alan, antioksidan gibi çeşitli aktivitelere sahip 100’den fazla enzimin kofaktörü olarak insan sağlığı için gerekli olan eser elementlerdir. Pek çok çalışmaya göre yeterli bakır ve çinko alınımın çocuk, ergen veya adölesanlarda obezite gelişim riskini azalttığı ve indirek olarak kronik kardiyovasküler hastalıklardan koruduğu düşünülmektedir. Çinkonun insülin ve karbohidrat metabolizmasına etkisinin yanı sıra supleman kullanımı ile total kolestrol, LDL kolesterol ve trigliserid miktarını azalttığı bildirilmektedir.(2)
Omega-9 Omega-6 ve polen
Yapılan bir araştırmada, badem (Prunus dulcis) polen ve arı ekmeğinde (fermente polen) 12 yağ asidi belirlenmiştir, bunlar arasında oleik ve linoleik asit doymamış yağ asitlerindendir. (Oleik asit Omega-9, linoeik asit ise omega-6 olarak bilinen dışarıdan alınabilen yağ asitleridir)
Taze Polen'in Antibakteriyel Üstünlüğü
Yapılan bir çalışmada arı ekmeği (perga) ve arı poleni örneklerinin antibakteriyal aktivitesi araştırılmıştır. Polen numuneleri hem kurutulmuş halde hem de taze olarak kullanılmış ve E. coli, Staphylococcus aureus, Bacillus cereus bakterilerinin arasında bulunduğu bakterilere karşı antibakteriyal aktivite testi yapılmıştır. Sonuç olarak taze arı poleni ve arı ekmeğinin kurutulmuş polen örneklerine nazaran daha yüksek antibakteriyel aktivite gösterdiği bildirilmiştir.(3)
Suda çözünmüş perga polen ve antioksidan özellik
Başka bir bilimsel çalışmada, arı ekmeği (perga / arılar tarafından fermente edilen polen) örneklerinin sıcak su, su ve etanol ekstrakları çıkarılmış ve bu ekstraktların fonksiyonel özellikleri belirlenmiştir. Suyun çözgen olarak kullanıldığı örneklerde antioksidan aktivitenin yüksek olduğunu bildiren araştırmacılar arı ekmeğinin bu antioksidatif etkisinden faydalanılabileceğini belirtmişlerdir.(3)
Göz Sağlığı ve Polen
Klinik çalışmalarla belirlenen bir başka şey ise, belirgin bir miyop ve kısmi optik atrofi ile damar sertliği olan hastalarda, polen kan serumundaki kolesterol seviyesini düşürmüş, görüş alanını arttırmış ve görme keskinliğini stabilize etmiştir.(7)
Sağlam vücut ve polen
Arı poleni ile hayvan besleme deneyleri de yapılmış, polenle beslenen fare ve sıçanların, standart yem verilen hayvanlara kıyasla timus, kalp kası ve iskelet kaslarında daha yüksek C vitamini ve magnezyum içeriğinin yanı sıra daha yüksek hemoglobin içeriği ve daha fazla kırmızı kan hücresi gösterdiği kanıtlanmıştır. Ayrıca, polen deney hayvanlarının ömrünü de uzatmıştır.(5)(6)
Cilt bakımı ve polen
Arı poleni güçlü bir antifungal, antimikrobiyal, antiviral, antiinflamatuar, immünostimülatör ajandır ve ayrıca yanık iyileşmesinin granülasyon sürecini kolaylaştırır. Arı poleni kozmetiklerde aktif bir bileşendir. Cilt dokusu üzerindeki önemli etkisi yüksek flavonoid içeriğinden kaynaklanmaktadır. Bunların varlığı arı poleninin kılcal damarları güçlendirmesini sağlar, bu da yüksek C vitamini içeriği ile artar ve bu nedenle arı poleni kuperozlu cilt kremlerinde kullanılır. Arı poleni hücre metabolizmasını etkiler, rejenerasyonu artırır ve mitotik bölünmeyi uyarır. Arı poleni şampuan ve saç kremleri üretmek için kullanılır. Sebum salgısını azaltmayı içeren sebo dengeleyici aktivitesi yağlı saçlar için preparatlarda kullanılır. Arı poleni çinko, metiyonin ve fosfolipitlerin varlığı nedeniyle yağ bezlerinin aktivitesini normalleştirir. Ayrıca arı poleninde bulunan kükürt içeren amino asitler, özellikle sistein, saç şaftını güçlendirir. Arı poleni, mantar büyümesini sınırladığı ve kafa derisinin kaşınmasını durdurduğu için kepek önleyici şampuanlara da eklenir, ancak yine de nemlendirici, yumuşatıcı ve yenileyici özelliklere sahiptir. Diğer araştırmacılar, keten tohumlarından elde edilen temel doymamış yağ asitlerinin etil esterlerinin arı poleni ile karıştırılmasının iyi bir çözüm olacağını bildirmektedir. Arı poleninin çeşitli özellikleriyle zenginleştirilmiş omega-3 ve omega-6 asitleri içeren preparatlar, atopik cilt, hassas cilt ve yara izine karşı daha hassas ciltlerin bakımına yardımcı olacağı bildirilmiştir.(9)
Polen ne kadar yenmeli?
2 yaş üzeri çocuklar için günde yarım, bir veya bir buçuk tatlı kaşığı, yetişkinler için günde 2-3 tatlı kaşığı tüketilebilir. Kişiden kişiye değişebilir.
Polen nasıl yenir?
1. Sek (direkt) olarak yiyebilirsiniz. 2. Süt ve meyve suyu, muzlu süt, smootie vb. sağlıklı içeceklere karıştırıp içebilirsiniz. 3. Yulaf ezmesiyle veya yoğurtla karıştırarak yiyebilirsiniz. 4. Bala karıştırıp, ekmeğe sürerek kahvaltıda tüketebilirsiniz. 5. Meyveli karışımlara, sağlıklı atıştırmalıklara ekleyebilirsiniz.
Enerji verici gıda olduğu için, sabahları veya gündüz alınması tavsiye edilir.
Çocuklara akşama doğru yedirdiğinizde uykusu gecikebilir.
İnsanlar tarafından günlük olarak protein, vitamin ve mineral madde gereksinimini karşılamak için doğrudan gıdadır.
Evcil hayvanların ve laboratuvar böceklerinin yemlerine eklenen polenin, büyüme hızını artırdığı, sindirimi kolaylaştırdığı ve daha sağlıklı bir görünüm kazandırdığı bilinmektedir.
Arı poleni nasıl toplanır?
Arı, arka ayaklarındaki özel sepetlerine çiçeklerden aldığı polenlerii takar ve biriktirir (bkz çiçek tozu kesesi ve fırçadan oluşan özel arka bacak) ya da karın kısmındaki tüyler grubuna doğru iterek toplar. Arılar aslında kovana gıda olarak götürmektedir.
Arı poleni nasıl elde edilir?
Arıcılar, kovanların giriş kapısına tuzaklı/süzgeçli kapı girişi ayarlamıştır, arılar buradan geçerken bu polenleri düşürürler. İnsanoğlu bu şekilde poleni elde eder. #Baldükkanı Ailesi olarak, polen tuzaklarının ayarını / takvimini planlı yapmayı, arıya fazlasıyla polen bırakmayı önemsiyoruz, öyle tavsiye ediyoruz.
Arı poleni niçin toplar?
Arılar çiçekten çiçeğe gezerken (bkz. polenizasyon ve pollinator) polen transferi yaparak bitkilerin tozlaşmasını sağlarlar. Asıl niyetleri ise, polenleri peteklere depo ederek kendilerine protein, mineral ve vitamin depolamak, yem stoklamaktır. Tıpkı karıncalar gibi, arılar da kışın yiyebilmek için yem (polen ve bal) depolarlar.
Polen nasıl saklanır?
Taze Polen
Polen taze iken sert kap veya vakumlu paketlerde derin dondurucuda uzun bir süre (bize göre 3-5 yıl arası) saklanabilir. Besin değeri kaybolmaz ve lezzeti aynen korunur. Kurutulmuştan farklıdır. Oda sıcaklığında steril kavanozda saklandığında 2-6 ay kadar bozulmadan durabilmekte, ardından yavaş yavaş ekşime belirtileri başlamaktadır. Buzdolabının normal rafında 1 yıla yakın durabilir.
Kuru Polen
Kurutulan ve temizlenen polenlerin raf ömrü sıcaklıkla ters orantılı olarak değişmektedir. Oda sıcaklığında 3-12 ay arasında hafif tadı değişmeye başlayacaktır. -15°C’da ise uzun süre saklanabilir. Kurutulacak olan polenlerin önceden güneşte kurutulması kabul edilirken bu kurutma yönteminin, polenin sahip olduğu besin içeriğinde azalmaya neden olduğu belirlenerek yöntemin kullanımından vazgeçilmiştir. Kurutulmuş halde %6-8 nem içeriğine sahip olan polenlerde bu oranın üstüne çıkılması veya altına inilmesi halinde bozulma ve besin değerinde kayıplar meydana geldiği bilinmektedir. Bu nedenle tüketilecek olan polenin hem protein içeriğinin hem de diğer besin bileşenlerinin zarar görmemesi için uygun kurutma teknikleri tercih edilmelidir. Polen kurutma işleminin, sıcaklık (36- DERLEME / REVIEW 249 U.Arı D. – U.Bee J. 2021, 21 (2): 247-256 45°C) kontrolünün sağlandığı kurutma dolaplarında yapılması alternatif kurutma yöntemlerinden biridir. Kurutma işlemi sonrasında polenler yabancı maddelerden temizlenmelidir.
İpucu: Polen taneciklerini ezilmeden tane tane tutmak isterseniz, kavanoz veya sert kap kullanın.
Polenin Tarihçesi
Latince’de “ince toz, un” anlamına gelmektedir. Eski zamanlarda Kuzey Afrikalılar, Akdenizliler, Persler, Çinliler ve Amerika yerlileri tarafından balla birlikte yenildiği tahmin edilmekte ve oldukça yetersiz kaynak bulunmaktadır. Bilinen en erken kayıtlarda, polenin Endülüs’te / İspanya’da, Arap ve Yahudi doktorlar tarafından ilaç olarak kullanıldığı bulunmuştur. Mısır Sultanlığı’nda yahudi bir doktor olan Maimonides (1135–1204), poleni yatıştırıcı bir tonik olarak tavsiye etmiştir. 1200‘lü yılların başında Ibn el-Beithar poleni bir afrodizyak ve aynı zamanda mide, bağırsak ve kalp için yararlı olarak tanımlamıştır.
✔️ KAYNAK GÖSTERİP LİNK VEREREK ALINTI YAPILABİLİR. YAZI BİZE AİTTİR VE KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ ❗
Bahsettiğimiz bazı istatistiklere ait kaynaklar:
Bizim de her yıl polenimiz oluyor. İncelemek için tıklayabilirsiniz.
Comments